Türklük ve İslamiyet

132721_133424

TÜRKLÜK VE İSLAMİYET

İslamiyet’in Türk kültürü üzerinde büyük tesiri olmuştur. Türkler Müslüman olduktan sonra bin yıl bu yüce dinin içinde yaşamışlar,onun uğruna savaşmışlar, hayatlarını onun esaslarına uydurmuşlardır. Türk tarih ve kültürünün bin yılını İslamiyet yoğurmuştur.

Türkler kütle olarak X. yüzyılda Müslüman olmuşlardır. Fakat bu tarihten önce de, küçük gruplar halinde İslamiyet’i kabul eden Türkler vardır. Dede Korkut Kitabı’nda Korkut Ata’nm Resul Aleyhisselam zamanına yakın yaşadığı ve onun sahabesi olduğu belirtilir. Farsça Oğuzname’de Dede Korkut’un Oğuz sülalesinde 1 4. hükümdar olan Kanlı Yavkuy zamanında yaşadığı ve iki müşavir ile beraber Hz. Muhammed’in yanına giderek İslamiyeti kabul ettiği söylenir. Taberi Tarihi, Hz. Muhammed’in Uhut gazasında Kubbetü’t-Türk (Türk çadırı) adı verilen bir çadırdan savaşı idare ettiğini kaydeder. O tarihlerde Yemen’e giden Türklerden bazılarının Hz. Muhammed’i görmüş ve İslamiyet’i kabul etmiş olmaları muhtemeldir. Abbasi ordusunda Türklerin ne kadar büyük bir yer işgal ettiklerini biliyoruz.

VII-VIII.yüzyıllarda bazı Türk boyları Budizm, Maniheizm, Hıristiyanlık,Musevilik gibi çeşitli dinleri benimsemişlerdir. Bu dinlere giren Türkler yerleşik medeniyete geçmişlerse de, ömürlcri çok uzun olmamıştır. Bunun sebebi bu dinlerin Türklerin karakterine uygun olmayışıdır. Türkler,bilhassa Selçuklu ve Osmanlı devletini kuran Oğuz boylan din olarak İslamiyet’i seçmişlerdir.Çünkü İslamiyet savaş ile barış, madde ile ruh, bu dünya ile öbür dünya, fert ile toplum arasında bir denge kurmuştu.

İslamiyet Türklerin yiğitlik duygusuna ve cihangirlik idealine tamamiyle uygun düşüyordu. Üstelik fethedilen ülkelerde barışı tesis eden, hak ve adalet esasına dayalı bir sosyal nizam da  getiriyordu. İslamiyet’i kendi ruh ve karakterlerine çok uygun bulan Türkler,onu benimsedikten sonra,Araplardan ve Farslardan daha mükemmel bir şekilde hayata uygulamışlar ve asırlar boyunca onu canlı tutmuşlardır. Bunda Türklerin İslamiyeti kendi hayat felsefelerine göre ele alışlarının ve uygulayışlarının büyük rolü vardır. Türkler yiğitlik ve cihangirlik temayülleri dolayısı ile savaşçıydılar.Bu kabiliyet Araplarda ve Farslarda Türklerdeki kadar kuvvetli ve sürekli değildi. Türkler idareleri altına aldıkları kavimleri adalet üzere, barış içinde yaşatmayı devlet idaresinin temeli biliyorlardı. İslamiyet, Türklerin bu iki temayülüne derin bir mana ve çekidüzen vermiştir. Anadolu’da bin yıldan beri devam eden Türk devletlerinin hepsi, dışa karşı yiğit ve kahraman, içte vatandaşa karşı adil olmayı gaye bilmişlerdir.

İslamiyet’in mistik yönünü de en iyi Türkler işlemişler, onu bir barış ve sevgi yolu haline getirmişlerdir. Anadolu’da kurulan Mevlevilik ve Bektaşilik,asırlarca insanlara sevgi ve barışı telkin etmiştir.

Türklerin bin yıl, en ince teferruatına kadar işledikleri, ruhlarına sindirdikleri, mimarilerinde, şiirlerinde,musikilerinde ilham kaynağı haline getirdikleri İslamiyet’i de Türk kültür hazineleri arasında saymamız gayet tabiidir.

Türklükle İslamiyet arasındaki bin yıllık münasebeti iyi tetkik etmeyenler, birtakım yanlış fikirlere saplanıyorlar. Bunların düzeltilmesi lazımdır. Bunlardan birincisi İslamiyet’i çağdaş ilim ve tekniğe aykırı bularak onu reddetmeğe kalkanların düşüncesidir. Böyle düşünenler önce şunu anlamalıdırlar: İslamiyet bir dindir,ilim ve teknik değildir. İlim ve teknik maddi alem ile meşgul olur. Din ise insan ruhunun ebedi özleyişlerine cevap verir. İlim ve teknik ruhun sonsuzluk iştiyakına, adalet, sevgi, beraber yaşama ve dayanışma arzularına cevap vermez.

Dinler arasında da bilhassa İslamiyet, bu özleyişlere en iyi şekilde cevap veren bir dindir. Üstelik İslamiyet, insanın emrinde olan ilim ve tekniğin asla aleyhinde değildir. Mehmet Akif, lslamiyet ile çağdaş ilim ve tekniğin çok güzel anlaşabileceğini şiir ve nesirlerinde göstermiştir.

İkinci yanlış düşünce, İslamiyetin Türklükle bağdaşmadığı batıl inancıdır. Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra asırlar boyu devam eden devletler ve yüksek bir medeniyet kurmuşlardır. Daha önce belirtildiği gibi bin yıllık Türk tarih ve kültürünü İslamiyet yoğurmuştur ve son bin yıllık Türk tarihi, Türk tarihinin kültür ve medeniyetçe en zengin,en muhtevalı ve en güzel devridir

Üçüncü yanlış görüş, İslamiyeti esas alarak Türklüğün, Türk milliyetçiliğin inkarıdır. Böyle düşünenler tarihle İslamiyeti Türklerin muzaffer kıldığını ve bugüne kadar yaşattığını unutmamalıdırlar. Eğer daha Abbasiler devrinde Türkler İslamiyet’i benimseyerek onu İran’a ve Bizans’a karşı müdafaa etmeselerdi, Rafızilik veya Ortaçağ Hıristiyanlığı çoktan çökmüş olan Arap alemini istila ederdi. İslamiyeti Büyük Selçuklu devleti, Anadolu Selçuklu devleti ve Osmanlı devleti, asırlarca İran Rafiziliğine ve Hıristiyanlığa karşı korumuştur.

Türkiye bugün bile Orta – Doğu ve İslam aleminin en güçlü devletidir. Türklerdeki savaşçı fazilet, orduya ve devlete bağlılık duygusu, yiğitlik ruhu, çağdaş medeniyete uyma kabiliyeti, yalnız devlet olarak değil, fert olarak da nerede, hangi şartlarda olursa olsun, kendi kendisine saygı, diğer İslam kavimlerinde, Türklerde olduğu kadar gelişmiş değildir. İslamiyeti dün olduğu kadar bugün de en iyi, en ölçülü şekilde temsil eden, saf ve temiz bir iman olarak koruyan Türk milletidir. Orta – Doğu ve İslam aleminin Türk milletine büyük ihtiyacı vardır. Bundan dolayı güya İslamiyet adına Türk milletine gereken yeri vermeyenler ve ona karşı saygı duymayanlar,tarihi, dünyayı ve Türk’ü bilmeyen kişilerdir.

Şunu da unutmamak lazımdır: Türklerin İslamiyeti,esaslarına halel getirmeden tarihin değişen şartlarına göre uygulamaları, bütün İslam aleminin örnek alması gereken bir husustur.

Türkler daha önce İslamiyeti savaş ve barışa en uygun bir şekilde organize etmişlerdi. Tanzimat ‘tan sonra Türk aydınları İslamiyet ile çağdaş medeniyet arasında bağlantı kurmağa çalışmışlardır ve bunda da büyük nisbette başarılı olmuşlardır.

Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti çağdaş bir devlettir. Yüz yıl içinde pek çok müessesesini yenilemiş, Batılı parlamento rejimini benimsemiş, ilim ve tekniği kabul etmiş, milliyetçilik ile yeni bir sosyal benlik şuuruna sahip olmuştur. Doğu ülkelerinde.belki dünyada eşine az rastlanır bu dengeli inkılap ve gelişmeyle beraber, İslamiyetin temel kıymetlerine de bağlı kalmıştır. Bu bizim için övünülecek, İslam alemi için örnek alınacak bir başarıdır.

Osmanlı devleti yıkıldıktan sonra Türkiye, kendi içine çekilmiş, düşünmüş,taşınmış neler yapması gerektiğini kararlaştırmış ve elli yıl içinde sağlam esaslara dayalı yeni bir devlet kurmuştur.

Beynelmilel planda Türkiye, elbette demokratik nizamını, ilim ve tekniğini benimsediği Batı alemi ile münasebet ve dostluğunu devam ettirecektir. Türkiye’nin Batıdan aldığı ve kendine mal ettiği bu iki prensipten, demokrasi ve ilim ve teknikten vazgeçmesine ihtimal yoktur. Bu iki prensip de Türkiye’yi diriltmiştir.

Fakat Türkiye, tarih, din ve kültürü ile Asya ve İslam alemine bağlıdır. Asya’ da milyonlarca Türk yaşamaktadır. Onlar da Müslümandır. Tarih, milletlerin şuur-altını teşkil eder. Tarihe şekil veren güçler, milletleri içten içe daima idare eder. Bugünkü Türkiye’ de görülen bazı politik ve sosyal temayüllerde bu tesiri açıkça müşahede ediyoruz.

Nüfusu gittikçe artan,yirmibeş otuz yıl sonra ikinci bin yılın başında yüz milyonluk modern bir devlet haline gelecek olan Türkiye’nin tarihi rolü elbette bu günkünden farklı olacaktır. İslamiyet Türkler için sadece geçmişin değil,geleceğin de dinidir. Türklerin ve insanlığın ona ihtiyacı vardır.

Türk aydınları onu çağa uygun bir şekilde yorumlamağa devam etmelidirler. Türkiye’de bunu yapabilecek yeni bir nesil doğmuştur, denilebilir.

Prof Dr Mehmet Kaplan

Tüm Gönül Dostlarıma Sevgilerimle

Tasavvuf ve Bilim

http://wp.me/p2KBbF-50

https://tasavvufvebilim.wordpress.com/

09 Ekim 2015 tarihinde Tarih, İslam içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. 1 Yorum.

  1. Neden türklere islamiyeti sevdirmeye çalışıyorsunuz ki, gereksiz birşey türklere böyle bir dinin empoze edilmesi kadar saçma ve anlamsız birsey yok, türkler islamiyetten öncede güçlülerdi ve karakterli insanlardı günümüzde ise islamiyet devletleri dünyanın en geri kalmış ilerleme gibi bir amacı olmayan devletler. Cumhuriyet kurulurken din esas alınmamıştır. Türkiye günümüzde islam devletlerinden daha moderndir bunun nedenide islamiyetten bir nebzede olsa kurtulmuş olmasıdır.

Yorum bırakın