Blog Arşivleri

İnsan&Vicdan

Untitled-1

Nerde olursa olsun

Hangi inanç veya felsefeye inanırsa inansın

Vicdan yoksa insanlık da yok!

Dr.Sait BAŞER

Nasıl Türk Olunur?

Untitled-1

Nasıl Türk Olunur?

Muhabbetin İçtimaileşmesi Veya Töre İle Türk Olmak

Sevgili okuyucu! Sen, eline kalem alıp yazan, yazmayı düşünen gelmiş geçmiş bütün müelliflerin adı belirsiz, olgunlukla mütekâmil, müsâmahası engin, halden anlar, büyük kederlere ve sevinçlere ortak olabilen, geniş kavrayışlı bir şahıssın. Birçok büyük mütefekkir, kendi devirlerinde yakınları, yaşadıkları toplumun ileri gelenleri tarafından anlaşılmasalar dahi kaleme sarılır ve nerede, nasıl, ne zaman yaşadığını bilmedikleri sana içlerini dökmekten kendilerini alamazlar. Sen o yazarın yakını veyâ çağdaşı olmak zorunda değilsin. Düşünüyorum da bunca büyük gönüllü insanın muhâtabı olan sen, belki de tarihin en kayda değer meçhul kahramanısın. Bu yazının geri kalanını okuyun

Aşksızlara Verme Öğüt

20150507112839_16289

Aşksızlara Verme Öğüt

Muhatabının bileğini bükmek derdindeki dinleyiciye bir şey anlatmak imkansız. Öğrenme iştiyakı taşımayan muhatab hocanın kâbusu. Söz daima kasdedilen mânâdan daha azını taşıyabilir. Yani, açık arayan dinleyici, söylenene her zaman bir itiraz aralığı bulabilir. Bu yazının geri kalanını okuyun

KUTADGU BİLİG’DE ADALET

Untitled-1

 

 

ADALET VE KUTADGU BİLİG

PANELİSTLER: Prof Dr. Mehmet Mehdi ERGÜZEL Sakarya Üniversitesi Türk Dili Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Sait BAŞER Takdim: Yakup Bilgin KOÇAL (Yalova belediye başkanı ) Yaklaşık iki yüz yıldır bir problemi sloganlaştırdık. Mehmet Akif: “Asrın idrakine söyletmeliyiz islamı” dedi. Bazen siyasetçilerimiz: “Bir elinde Kur’an bir elinde bilgisayar.” dedi; ama iki yüz yıldır o çözümü, o sentezi oluşturamadık. Hala bocalıyoruz, hala nasıl bir çıkış yolu oluşması gerekli diye tartışıyoruz. Bu, tabiidir ki günlük siyasete bırakılacak kadar ufak ve basit bir konu değil. Bu muhakkak özellikle entelektüellerin ve toplumun geleceğini kendine dert edinen aydınların, insanların meselesi olması gerekiyor. Peki Kutadgu Bilig’in bu anlamda ne önemi var? Kutadgu Bilig de, aynı bugün iki yüz yıldır yaşadığımız bu çelişkili ve geleceğe yönelik öngörülerimizi bir gerçek zemine oturtamadığımız süreç gibi, benzer bir süreçte yazılmış bir eser. Yani Türk tarihindeki yeni bir kültüre, yeni bir medeniyete geçiş sürecinde yazılmış. Yanılmıyorsam bin yetmişler civarında yazılmış bir kitap, Anadolu’ya girdiğimiz tarihe çok denk gelen bir kitap. Ama biliyorsunuz biz İslam’a ondan iki yüz sene evvel dâhil olmuşuz. O zaman da demek ki benzer problemler, benzer çözümlemeler üretilme ihtiyacı duyulmuş. İşte bu kitap gerçekten bir sonuca baktığımız zaman, bizi farklı bir kültürden yeni bir İslam kültürüne girerken bu problemleri çözmüşüz ki sonunda güçlü Türk toplumları çıkmış ortaya. Kutadgu Bilig’de o problemi çözerken nasıl bir yaklaşım ortaya çıkmış, o günün aydınları o günün entelektüelleri nasıl problemleri çözmüş, nasıl yeni fikirler ortaya koymuşlar; bir anlamda bunun derlemesi gibi.

Bu yazının geri kalanını okuyun