Tefekkür
S. – Nasıl gidilir bu yola?
İsmail Emre – Tefekkürle. (Bir saatlik tefekkür, 70 yıllık ibâdetten daha hayırlıdır!) dememiş mi Peygamberimiz.
S. – Birşey bilmeden ne tefekkür edeyim?
İsmail Emre – Çok doğru; fakat her türlü tefekkür insanı kötülükten men’eder. Meselâ, şöyle bir tefekkür olsa: Gözümden gören ben miyim, yoksa başka bir Kudret mi?
S. – Sonu gelmiyor ki… Beni bedbîn yapıyor bu tefekkür; tatmin etmiyor; içimde bir boşluk hissediyorum, büyük bir kuvvete sığınmak ihtiyacını duyuyorum.
İsmail Emre – Birçok hastalıklar gibi, bu hâl de irsidir, babanızdan intikâl etmiştir. İçinde bir boşluk hissetmişsin; bunu ibâdetle hissedemezdin. Hissettiğin boşluğun dolu tarafı da var ki o da, ya tasavvuf eserleri okumak ya da o eserleri okumuş kimselerle konuşmaktır. Böyle yaparsak, görüşümüz, bilişimiz değişir, ne korku kalır ne birşey… İnsan dostundan korkar mı? Zaman gelir ki, Allah korkusu kalmaz; insan o zaman âşık olur; bunun arkasından da bir sevgi zuhûr eder.
S. – Ölür ölmez Allah’a gidecek miyiz?
İsmail Emre – Ölmeden gideceksin… Bundan sonra bir aşk zuhûr eder ki, tarifi mümkün değil.
12 Ağustos 2023 tarihinde Aforizma, Tasavvuf, İslam içinde yayınlandı ve akıl, Ataullah İskenderi, Düşünme, Hazreti Muhammed, hikmet, kalp, Tefekkür, İsmail Emre olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. Yorum yapın.
Yorum yapın
Comments 0