Blog Arşivleri

Külli Akıl

Untitled-1

Bilginin Yararı Bilgisizliğin Zararı

Untitled-1

Bilginin Yararı – Bilgisizliğin Zararı

Benim sözlerimin temelinde bilgi vardır. Ey dost sen de
gönlünü bilgi sahibi kişilere bağla. Mutluluğa giden yol bilgi
ile bulunur. Mutluluğa ulaşabilmek için sen de bilgi edin.

Bilgili insan, değerli para gibidir. Cahil ve bilgisiz insan
ise değersiz bir puldur. Bilgili ile bilgisiz denk olur mu? Nice
bilgili kadın, bilgi sayesinde erkekten üstün; nice bilgisiz erkek,
kadından daha zayıf kaldı.

Bu yazının geri kalanını okuyun

Hikmet Damlaları

Untitled-1

Alem üç şeyin mecmuundan ibarettir :

Varlık , Düşünce ve Hareket.

Bunların hepsini kendinde toplayan insan , üç şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır :

Hakikatin , Hayrın , Güzelliğin

Bu yazının geri kalanını okuyun

Ruh Secdeyle Yükselir

Adsız

Ruh Secdeyle Yükselir

İbadetin manevi hikmetlerini açıklamadan evvel, çağımız insanına ibadetin biyolojisini anlatmak istiyorum:

a-İman etmek, insanın biyolojik programında mevcuttur ve her insanın kullanmak zorunda olduğu bir anahtardır.

Beynin hipotalamus bölgesinde yer alarak bütün hormonları yöneten bir merkezle, duygularımızın tesirinde kalan bir başka merkez yanyanadır. Hayat şeklimizi baştan sona yöneten iç salgı bezleri ve bunların merkez komutanı olan hipofiz salgı bezi, işte bu hipotalam çekirdeklerindeki kompüterize programlarla ayarlanır. Moral tesirlerin tamamı ve buna bağlı bedeni sonuçlar, hep bu hipotalamus-hipofiz ahenk dengesine tabidir Yapılan araştırmalar, bu ahengin sağlıklı olmasını güven ve sevgi esaslarına bağlamaktadır. Korku ve kin ise, bu ahengi tersine çeviren duygulardır. Bir insan kin ve korkuya düşerse, hipotalamus-hipofiz program ahengini kaybeder ve bütün hormonlar karman çorman olup insan fizyolojisinin tamamı bozulur. Açıkça görülüyor ki, bu dengeyi korumak için korku ve kinden uzak kalıp sevgiyi ve güveni seçmemiz, beynimizin bu hassas bölgesine biyolojik olarak nakşolunmuştur. Diğer bir ifadeyle, bu hayatın bu temel noktasına Allah iman mührünü basmıştır. Bu gerçeğe karşı çıkmak insan biyolojisine karşı çıkmak demektir.

Yüce kitabımızın emri ile: “İnsan kendini başıboş mu bırakıldı sanıyor?”

Bu yazının geri kalanını okuyun

Allah ve Yeni Fizik

Allah ve Yeni Fizik

Bu konu tam manasıyla açıklığa kavuşmadığı sıralarda Paul Davies isimli bir teorik fizik profesörü çok ilginç bir deney yaptı. Bu deney “Boşluk Deneyi”ydi. Mutlak boşlukta atomların, elektronların nasıl hareket ettiği ve ışınların nasıl geçtiği eskiden beri fizikçilerin merakını çeken bir konuydu. Bu çerçevede sıfıra yakın bir boşluk elde etmek üzere deneyler yapan Paul Davieslaboratuvar çalışmaları sırasında kendi ifadesiyle “Hiçbir zaman aklına gelmeyecek” bir olayla karşılaştı. Tam bir boşluk meydana geldiğinde kendiliğinden yeni “Kuvant”lar ve enerjiler ortaya çıkıyordu. O zaman Davies bu olayın altını çizdi ve dedi ki: “O halde yaratılan varlık bizim sandığımız gibi kendi kendine gelişmiş değildir. Devamlı kaynayan bir pınar gibidir. Mutlak bir boşlukta bile ilahî kudret yeni programları, yeni enerjileri meydana getirmektedir”. Davies bu görüşünden yola çıkarak yazdığı “Modern Fizik ve Allah İnancı”adlı kitapta fiziğin çeşitli yanlarıyla Allah’a nasıl paralelleştiğini, adeta Allah’ı müşahade etmek ve onun ilmini öğrenmek için ne kadar yakın noktalara geldiğini tek tek anlattı.

Bundan sonraki gelişmelerde Paul Davies‘in vardığı sonuçlar istikametinde oldu.

Bu yazının geri kalanını okuyun