YA VAR EKSİK YOK TAM İSE?

Eski Türkçede “barmak” bugün VARMAK dediğimiz kelime idi. B harfi Türk hançeresinde zamanla V’ye dönüyordu. Yâni “varış” ile “barış” aynı kökten gelmekteydi. Barışmak da varışmak!.

*

Hele “VARLIK” ile “VARMAK” ilişkisi üzerinde ne kadar durulsa yeridir. “Var oluş”u bir “varma çabası”na bağlasak ne çıkar?

Varlığı felsefe “ontoloji” diye adlandırıyor mâlum. Buradan Türkçedeki hikmete yeni bir ufukla baksak bize kim karışabilir?

“Varma” çabasının öznesi, durup o gayreti bir “noksan tamamlamak” olarak alsa kezâ!..

Bu varlık yolculuğu üzerinde düşünmeye kim müstağnî durabilir?

Varlığı eksikliğe, yokluğu tamlığa teşbih eden ecdâda hâlâ tepeden bakan yeniyetme ulemâya ise acımalı mı, onlardan dinlenip dinlenip kaçmalı mı, herkes kendi karar versin…

*

Ayır nefsini şeytandan, ki sırlar duyasın candan

A’tâlar ere Sultan’dan, yakîne ere gümânın.

Eğer hep varlığın versen, bu varlıktan seni yursan,

Ana yokluk ile varsan, dîdârın göresin anın…

Eşrefoğlu Rûmî Hz. Dîvan,sh.151

Şehâdetin formülünü anlatmış Eşrefoğlu dedemiz… Tabiî o da biliyor ve bildiriyordu ki “şehâdet” illâ muhârebede can vererek olmazdı. Her mü’min aynı zamanda bir şehîd olmalıydı…

Dr.Sait Başer

26 Temmuz 2023 tarihinde Aforizma, Felsefe, Tasavvuf, İslam içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. Yorum yapın.

Yorum bırakın