Blog Arşivleri

Külli Akıl

Untitled-1

Görecelik Kuramı

izafiyet-1

Görecelik Kuramı, Albert Einstein  tarafından 1905 yılında ortaya atılan bir fizik teorisidir. Aktüel hayatta deneyime dökemediğimiz Görecelik Kuramını anlamak birçok insan için karmaşık olsa da, bugün ise bu güzel kuramı anlamak için elimizde çok çeşitli kaynaklar vardır…İşte Görecelik Kuramı hakkında bilmeniz gereken en önemli şeyleri sizleri için sırayalım. Bu yazının geri kalanını okuyun

Yeni Fizik&Yeni Paradigma

numbers_man_by_tariqdesign-d2zpbbw

Yeni Fizik & Yeni Paradigma

“Yeni Fizik” diye de bilinen Kuantum Fiziği, bilim dünyasının anlatageldiğim “doğru” anlayışını altüst ediyor, çünkü siyah-beyazcı Newton Fizik’inin aksine, “Yeni Fizik”te “kesinlik” yok, “tek” doğru yok. “Hiçbir şey kesin değil, hiçbir şey imkânsız değil.”

Bu yazının geri kalanını okuyun

Bilim-İktidar-Vicdan Üçgeninde Robert Oppenheimer

İçerik15

Bilim-İktidar-Vicdan Üçgeninde

Robert Oppenheimer

 

Çağ yirminci yüzyıldır. Nükleer fizik alanında büyük aşamalar olmuştur, ama atom çekirdeğinde bulunduğu düşünülen büyük enerjinin kullanılabilirliği henüz belirsizdir. Dünya, İkinci Dünya Savaşı’na girer. Almanya’nın bir atom silahı geliştirme çabasında olduğu yönünde istihbarat vardır. Amerika savaşa girer. Atom silahının yapılabilirliği belirir. Savaş ortamında bilim adamları atom bombasının kullanılıp kullanılmayacağı sorusunu bir yana bırakıp, bu yolda uzmanlar olarak çalışırlar. Bu uzmanlık bombanın kullanılması sürecindede belli ölçüde devam eder.

Bomba kullanıldıktan sonradır ki, Oppenheimer ve bazı fizikçiler vicdan azabı duyar, bir ikilemi yaşamaya, işlevlerinin amacını düşünmeye başlarlar.Soğuk savaş yılları gelir. Bu arada Sovyet Rusya da atom bombasını yapar.Amerika hidrojen bombası ile yeni bir silah tekeli peşindedir…

Bu yazının geri kalanını okuyun

Zaman kaç? Neye göre?

3880155d4104c9f4bd7faec66d8086c4-d5714cq

Zaman kaç? Neye göre?

Newton fiziği, uzay-zamanı birbirinden ayrı ele alarak, mutlak olarak kabul ettiği uzayın yanında zamanı da evrenin her parçası için mutlak kabul edip tüm referans sistemlerinden bağımsız olarak hepsinde aynı şekilde akmakta olduğunu söyler.Başka bir deyişle, İstanbul’daki bir saatle (bunun hiçbir zaman ileri ve geri gitmeyen mükemmel bir saat olduğunu kabul edersek) Los Angeles’taki ya da Andromeda Galaksisindeki mükemmel bir saat, aynı saniyeleri gösterecektir. Işık hakkında ise Newton, ışığın çok hızlı fakat sonlu bir hızla partiküller halinde hareket ettiğini düşünmüş olsa da bunun tam olarak mahiyetini, uzay ve zaman ile olan ilişkisini bilmiyordu.

Buna karşın Einstein’ın rölativite teorisinde ise zaman, göreceli olarak tüm referans sistemlerine yani bulunulan mekana (gözlemcilere) göre belirlendiği için Mutlak zaman ve mekan kavramının olmadığını, zamanın gözlemcilere (referans sistemlerine) bağlı olması nedeniylede mekandan ayrı bir yapıda bulunmadığını belirtmektedir. Işık ise sonsuz yada her an değişebilen sabit hızlarda değil, kaynağının her türlü hareketinden bağımsız ve eş yönlü olarak sonlu sabit bir hızla hareket etmektedir. Bu yüzden bir cisimden yansıyan yada kaynaklanan ışık, o cisim ister herhangi bir yönde hareket etsin isterse de hareketsiz kalsın fark etmez daima aynı hızda hareket etmektedir. Böylece ışık için klasik fizikteki gibi hızların üst üste toplanması yada çıkartılması söz konusu değildir. Buda ışık hızının üzerine neden çıkılamadığını göstermektedir.

Bu yazının geri kalanını okuyun

Evrenin Geometrisi ve Herşeyin Kuramı

sufican1

Evrenin Geometrisi ve Herşeyin Kuramı

Modern fizik 1867’ de başladı. Bu tarihte Isaac Newton basit sarkaçtan devasa gök cisimlerine bilinen
ne varsa hepsini aynı fizik yasasının içinde birleştirmeyi başardı. Bundan böyle makinaların
gezegenlerin uyduların gemilerin ve çok sonra icat edilen uçakların … aklımıza ne gelirse hemen
hepsinin hareketini bu yasayla hesaplayabilecektik. Newton’ un kütle çekimini açıklayan yasası
büyüklü küçüklü tüm cisimler için geçerliydi ve tamamı kısacık 3 satırdan ibaretti:
1. Bir cisme dışarıdan kuvvet etkimediği sürece o cisim hareketini (veya hareketsizliğini) korur.
2. Bir cisme etkiyen kuvvet, cismin kütlesi ile ivmesinin çarpımına eşittir.
3. Her etkiye eşit büyüklükte, zıt yönde bir tepki oluşur.

Bu yazının geri kalanını okuyun