Blog Arşivleri

Terör ve Asimetrik Savaş

asimetrik-terör-ve-asimetrik-savaş

Terör görünümlü asimetrik savaş bizi nereye götürüyor?

3. Dünya Savaşı Başladı

Bugün gazetelere baktığımızda 3. Dünya savaşının başladığını görüyoruz. Yalnız bu savaşın silahları farklı, metodolojisi farklı, araçları farklı, hedefleri farklı, yöntemi aynı çok kirli… Böyle bir asimetrik savaş var, metodolojik savaş var. Bu savaşın gayri nizami harp savaşı olduğu için, bu savaşın yöntemlerini bilmek gerekiyor. Gayri nizami savaş tekniklerine uygun psikolojik savaş teknikleriyle buna karşılık vermek gerekiyor. Dünyada düşük yoğunlukla giden terörün şimdi görüyoruz ki bugün manşetlere baktığımızda, terör konusu 3. Dünya savaşı gibi sık sık önümüze gelecek. “Buna karşı ne yapacağız, güç odakları bunu nasıl kullanıyor?” Semboller kullanılıyor asimetrik savaşta, bunu konuşmamız önemli diye düşünmüştük. Bu yazının geri kalanını okuyun

Osmanlı Tarihinin Mirası

osmanli-donemi-manzara-deniz-sandallar-gemiler-camiler

Osmanlı tarihinin bugünkü Türk insanına mirası nedir?

Yarını inşaa ederken tarihi vasıflarımızdan ne ölçüde faydalanabiliriz?

Maziden gelen temayüllerimize dayanarak nasıl bir istikbal insa edebiliriz? Baska bir tabirle Türk insanı kapitalizme mi sosyalizme mi yatkındır?

Bu yazının geri kalanını okuyun

Batı ve Türk-İslam Uygarlığı

12885789_10153854421213673_8590035436145234143_o

Çarpısan iki medeniyet var: Türk-lslam medeniyeti bin yıl fetihler yapmıs, belli ölçüleri, belli zaferleri, belli basarıları var. ihtiyarlamıs. Hıristiyan Batı medeniyeti hem temelinde, hem de içtimaî yapısında farklı ve baska.

Bence en esaslı fark: insana bakıslarında. Türk-İslam medeniyeti için insan uluhiyetin nusha-yi suğrası. Mukaddes ve muhterem. Servet ve mevki gibi tesadüfi tefavütlerin dısında bir insan haysiyeti var. Batıda yok bu.

Batı evvela kendi insanına karsı zalim. Batının tarihi,bir sınıf kavgası tarihi, doğru. Bu egoizm, coğrafî hudutların dısında büsbütün azgınlasıyor. Avrupa, insanı tabiatın bir parçası saymaktadır. Dıs dünyayı kaprislerine alet eden Batı, insanı da aynı muameleye tâbi tutar. Yani bir tünel açmak gerekince nasıl dağ delinirse ferdî veya zümrevî bir menfaat uğrunda da Batının feda etmeyeceği beserî kıymet yoktur.

Cemil MERİÇ

Tüm Gönül Dostlarıma Sevgilerimle

Tasavvuf ve Bilim

Kaynak: Jurnal 2. cilt sf 202

İnsan Çilesiyle Barışmak Zorunda

Баланс

İnsan çilesiyle barışmak zorunda. O çile bize en uygun terbiyedir. Çilemizle barışmamak, hakkımızdaki “takdir” ile kavga halinde olmak demek. Üstelik o çilelere hemen hemen daima kendimiz talip olduk! Çileni öp başına koy. Halis bir muhatabın bize tahammülündeki o barışıklıktan gelen tevekkülünden, muhabbetinden ibret al! Bu yazının geri kalanını okuyun

Ümmete Çağrı

Untitled-1

 

“İslâm ülkelerinin başında bulunanlara çağrı:
Size sesleniyorum. İslâm ülkelerinin başında bulunan cumhurbaşkanları, başkanlar, kırallar, size sesleniyorum.

Türkiye’nin, Mısır’ın, İran’ın, Suriye’nin, Ürdün’ün, Pakistan’ın, Tunus’un, Cezayir’in, Fas’ın ve diğer İslâm ülkelerinin başında bulunanlar size sesleniyorum.

Bulunduğunuz yere nasıl geçmiş olursanız olun, ister kaderin sevkiyle veya cilvesiyle, ister babadan, de Bu yazının geri kalanını okuyun

Avrupa Emperyalizmi & Ortadoğu

Untitled-1

”..Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa (gerçeği ifade edecek olursak) birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyetin mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.
Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.

Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ittihamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi haykıracak kadar bugün, Allah’ın inayeti ile güçlüyüz. Avrupa’nın bu mukaddes yerleri temellük etmek (ele geçirmek) için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur!”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

[T.B.M.M Konuşması-Yıl 1937]

Kaynak:(T.C. Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü,Sayı:5475/7/1/K)

Tarihin Hafızası: Prof.Dr.Mehmet ÇELİK

Tüm Gönül Dostlarıma Sevgilerimle

Tasavvuf ve Bilim

İnsan&Vicdan

Untitled-1

Nerde olursa olsun

Hangi inanç veya felsefeye inanırsa inansın

Vicdan yoksa insanlık da yok!

Dr.Sait BAŞER

Çin İmparatorunun Peygamber Sevgisi

4great-wall-of-china

Çin’de 1368-1398 yılları arasında hüküm süren imparator Hong Wu (Zhu Yuanzhang)’ın Hz. Peygamber için bir şiir yazdığı ortaya çıktı. Hong Wu, Yuan Hanedanına galip gelerek ülke yönetimine geçen Ming hanedanının ilk hükümdarı. Hong Wu‘nun ordusunda, aralarında Chang Yuchun, Lan Yu, Ding Dexing, Mu Ying, Feng Sheng ve Hu Dahai gibi meşhur generallerin de olduğu 10 Müslüman komutan bulunuyordu.

İmparator Hong Wu’nun saltanatı sırasında çok sayıda cami yaptırdığı, Nanjing şehrindeki yıkılmış olan Jinjue Camii’ni de yeniden inşa ettirerek, çok sayıda Hui Müslümanının bu şehre taşınmasını sağladığı da biliniyor. İmparatorun eşi İmparatoriçe Ma’nın da sonradan Müslüman olan bir aileden geldiği tarihi iddialar arasında.

İmparatorun şiiri her birinde dört kelime olan 24 dizeden oluşuyor. Bu yazının geri kalanını okuyun

Aşksızlara Verme Öğüt

20150507112839_16289

Aşksızlara Verme Öğüt

Muhatabının bileğini bükmek derdindeki dinleyiciye bir şey anlatmak imkansız. Öğrenme iştiyakı taşımayan muhatab hocanın kâbusu. Söz daima kasdedilen mânâdan daha azını taşıyabilir. Yani, açık arayan dinleyici, söylenene her zaman bir itiraz aralığı bulabilir. Bu yazının geri kalanını okuyun

KUTADGU BİLİG’DE ADALET

Untitled-1

 

 

ADALET VE KUTADGU BİLİG

PANELİSTLER: Prof Dr. Mehmet Mehdi ERGÜZEL Sakarya Üniversitesi Türk Dili Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Sait BAŞER Takdim: Yakup Bilgin KOÇAL (Yalova belediye başkanı ) Yaklaşık iki yüz yıldır bir problemi sloganlaştırdık. Mehmet Akif: “Asrın idrakine söyletmeliyiz islamı” dedi. Bazen siyasetçilerimiz: “Bir elinde Kur’an bir elinde bilgisayar.” dedi; ama iki yüz yıldır o çözümü, o sentezi oluşturamadık. Hala bocalıyoruz, hala nasıl bir çıkış yolu oluşması gerekli diye tartışıyoruz. Bu, tabiidir ki günlük siyasete bırakılacak kadar ufak ve basit bir konu değil. Bu muhakkak özellikle entelektüellerin ve toplumun geleceğini kendine dert edinen aydınların, insanların meselesi olması gerekiyor. Peki Kutadgu Bilig’in bu anlamda ne önemi var? Kutadgu Bilig de, aynı bugün iki yüz yıldır yaşadığımız bu çelişkili ve geleceğe yönelik öngörülerimizi bir gerçek zemine oturtamadığımız süreç gibi, benzer bir süreçte yazılmış bir eser. Yani Türk tarihindeki yeni bir kültüre, yeni bir medeniyete geçiş sürecinde yazılmış. Yanılmıyorsam bin yetmişler civarında yazılmış bir kitap, Anadolu’ya girdiğimiz tarihe çok denk gelen bir kitap. Ama biliyorsunuz biz İslam’a ondan iki yüz sene evvel dâhil olmuşuz. O zaman da demek ki benzer problemler, benzer çözümlemeler üretilme ihtiyacı duyulmuş. İşte bu kitap gerçekten bir sonuca baktığımız zaman, bizi farklı bir kültürden yeni bir İslam kültürüne girerken bu problemleri çözmüşüz ki sonunda güçlü Türk toplumları çıkmış ortaya. Kutadgu Bilig’de o problemi çözerken nasıl bir yaklaşım ortaya çıkmış, o günün aydınları o günün entelektüelleri nasıl problemleri çözmüş, nasıl yeni fikirler ortaya koymuşlar; bir anlamda bunun derlemesi gibi.

Bu yazının geri kalanını okuyun